İyi bir sonuç için iki tabaka boya uygula.
- Apply two coats of the paint for a good finish.
İşimi bitirdikten sonra bürodan ayrıldım.
- Having finished my work, I left the office.
Orada Akai onlara katılır ve bu bitiş çizgisinin önünde herkese açık bir yarışma olur.
- There Akai joins them and it becomes a free-for-all in front of the finish line.
Tom bitiş çizgisini geçen son kişiydi.
- Tom was the last one to cross the finish line.
Biz yarına kadar parti hazırlıklarını bitirmek zorundayız.
- We have to finish preparations for the party by tomorrow.
Bu kitabı okumayı bir haftada bitirmek gerçekten zor.
- This book is really difficult to finish reading in a week.
Burada işimiz neredeyse bitmek üzere.
- We're just about finished here.
Raporla işim bitmek üzere.
- I'm just about finished with the report.
Tom tabloya birkaç son rötuşları ekledi.
- Tom added a few finishing touches to the painting.
Birkaç son rötuş eklerim.
- I add a few finishing touches.
Yarın gelmek zorunda kalacaksın.
- You'll have to come tomorrow.
Ebeveynlerimin evine gelmek ister misin?
- Would you like to come to my parents' house?