Bu tablonun değerini belirlemek isterim.
- I'd like to determine the value of this painting.
Uzaklığı belirlemek zor.
- It is hard to determine the distance.
Seyahat için tarihi belirlediler.
- They determined the date for the trip.
Bu tablonun değerini belirlemek isterim.
- I'd like to determine the value of this painting.
Bir kralın kızı olarak düşünülen ve büyük lüks içinde yetiştirilen Eleanor kocasıyla bu tersliği paylaşmaya karar verdi.
- Eleanor though the daughter of a king and brought up in the greatest luxury determined to share misfortune with her husband.
Önce ne yapılacağına karar vermeliyiz.
- We should determine what is to be done first.
Yarın gelmek zorunda kalacaksın.
- You'll have to come tomorrow.
Ebeveynlerimin evine gelmek ister misin?
- Would you like to come to my parents' house?