to come between

listen to the pronunciation of to come between
الإنجليزية - التركية

تعريف to come between في الإنجليزية التركية القاموس.

intervene
{f} araya girmek
come between
araya girmek
intervene
{f} arada olmak
intervene
(Askeri) Müdahele etmek
come between
araya gir
intervene
(in ile) araya girmek
intervene
karışmak
intervene
müdahale

O müdahale etmedi? Ama neden? - He didn't intervene? But why?

Kayzer, Theodore Roosevelt'in müdahale etmesini istedi. - The Kaiser asked Theodore Roosevelt to intervene.

intervene
müdahale et

Müdahale etmek istemiyorum. - I don't want to intervene.

Onlar müdahale etmeyecek. - They won't intervene.

intervene
olaylar arasında oluşmak
intervene
müdahale etmek

Müdahale etmek istemiyorum. - I don't want to intervene.

Birleşmiş Milletler, anlaşmazlığa müdahale etmek için birlik gönderdi. - The United Nations sent troops to intervene in the conflict.

come between
aralarına girmek
intervene
{f} in -e karışmak
intervene
{f} aracılık etmek
intervene
intervention aracılık
intervene
karışma

Onlar başka bir devletin iç işlerine karışmamalıdır. - They shouldn't intervene in the internal affairs of another state.

Onlar başka bir ülkenin iç işlerine karışmamalılar. - They should not intervene in the internal affairs of another country.

intervene
dava dahili olmak
intervene
{f} nüfuzunu kullanmak
intervene
düzeltme maksadıyle araya girmek
intervene
(fiil) geçmek, arada olmak, araya girmek, aracılık etmek, karışmak, nüfuzunu kullanmak
intervene
(Kanun) davaya müdahale etmek
الإنجليزية - الإنجليزية
{v} ıntervene
intervene
separate, cause a separation
If someone or something comes between two people, or comes between a person and a thing, they make the relationship or connection between them less close or happy. It's difficult to imagine anything coming between them
to come between

    الواصلة

    to come be·tween

    التركية النطق

    tı kʌm bitwin

    النطق

    /tə ˈkəm bēˈtwēn/ /tə ˈkʌm biːˈtwiːn/
المفضلات