Dick, saat üçe kadar geri gelmek için söz verdi.
- Dick promised to come back by three o'clock.
Geri gelmek istersen, anlarım.
- If you want to come back, I'll understand.
Çağımıza geri dönmek için ne yapmalıyız?
- In order to return to our era, what should we do?
Bir hafta içinde eve dönmek zorundayım.
- I must return home within a week.
Boston'a dönmek istiyoruz.
- We want to come back to Boston.
Ofisime geri dönmek istiyor musun?
- Do you want to come back to my office?
Bir araba iade etmek istiyorum.
- I'd like to return a car.
Kitabı bugün kütüphaneye iade etmek zorundayım.
- I have to return this book to the library today.
Ben bu şehri terk etmek istiyorum ve asla geri gelmek istemiyorum.
- I would like to leave this town and never come back.
Dick, saat üçe kadar geri gelmek için söz verdi.
- Dick promised to come back by three o'clock.
Ofisime geri dönmek istiyor musun?
- Do you want to come back to my office?
Geri dönmek istemiyorsan, anlarım.
- If you don't want to come back, I'll understand.
O onun aşkını geri çevirmedi.
- He did not return her love.
Kısa sürede geri gelmen şartıyla dışarı çıkabilirsin.
- You may go out as long as you come back soon.
Lütfen mümkün olduğunca kısa sürede geri gel.
- Please come back as soon as possible.
But he never knew that it really was his own Bunny, come back to look at the child who had first helped him to be Real.
... we'll come back to that in a little while. ...
... independence within eight years, you're going to see manufacturing jobs come back. ...