O bir yarda kumaş satın aldı.
- She bought a yard of cloth.
Bu kumaş ona göre daha üstün.
- This cloth is superior to that.
Mayuko tabloyu bir bezle sildi.
- Mayuko wiped a table with a cloth.
Kız bir parça bezden bir bebek yaptı.
- The girl made a doll out of a piece of cloth.
Masaya bir örtü serdi.
- She spread a cloth over the table.
Kate örtüyü masanın üstüne yaydı.
- Kate spread the cloth over the table.
Tom elbiselerini yerine koydu.
- Tom put away his clothes.
Elbiselerinin geriye kalanını çamaşırhaneye koydum.
- I put the rest of your clothes in the laundry.