to cease to exist; to expire

listen to the pronunciation of to cease to exist; to expire
الإنجليزية - التركية

تعريف to cease to exist; to expire في الإنجليزية التركية القاموس.

mature
olgun

Bir çocuk, olgun bir insan değildir. - A child is not a mature person.

Kız yeğenim yaşına göre çekici ve olgundur. - My niece is attractive and mature for her age.

mature
{s} kemâle ermiş
mature
(Tıp) Tam gelişmiş, yetişkin, olgunlaşmış, ergin, olgun
mature
pişirmek
mature
reşit
mature
pişmek
mature
{f} olgunlaş

Bu portakallar hızlı olgunlaşır. - These oranges mature fast.

Sen açıkça olgunlaştın. - You've obviously matured.

mature
(peynir/vb.) olmuş
mature
Mütekâmil
mature
{f} olgunlaşmak; olgunlaştırmak
mature
{s} vadesi gelmiş, vadesi dolmuş
mature
olgunlaş/olgunlaştır
mature
matür,v.olgunlaş: adj.olgun
mature
mantıklı
mature
(sıfat) olgun, kemâle ermiş, ergin, tamam, vadesi gelmiş
mature
{s} ergin
mature
mature de liberation iyi ve uzun düşünme
mature
vade
mature
kemale ermek
الإنجليزية - الإنجليزية
mature
to cease to exist; to expire
المفضلات