Lincoln güneyi cezalandırmak istemedi.
- Lincoln did not want to punish the south.
Tom beni cezalandırmak istedi.
- Tom wanted to punish me.
Bay White sınavda kopye çektiği için çocuğu cezalandırdı.
- Mr White punished the boy for cheating on the examination.
O, yalan söylediği için cezalandırıldı.
- He was punished for lying.