to cause to stand; to establish; to enact

listen to the pronunciation of to cause to stand; to establish; to enact
الإنجليزية - التركية

تعريف to cause to stand; to establish; to enact في الإنجليزية التركية القاموس.

constitute
{f} oluşturmak
constitute
kurmak
constitute
{f} teşkil etmek
constitute
{f} atamak
constitute
(Askeri) KADRO HALİNDE TEŞKİL ETMEK: Silahlı Kuvvetlere ait yeni bir birliğin teşkili için kanuni yetki vermek. Yeni birliğe ad ve numara tahsis edilir ve kadroda yer verilir. Fakat faal duruma geçinceye kadar belli bir varlığı görülmez. Ayrıca bakınız: "activate", "comission"
constitute
meydana getirmek kurmak
constitute
oluştur

Meriç Nehri, Türkiye ile Yunanistan arasında bir sınır oluşturur. - The river Maritsa constitutes a border between Turkey and Greece.

On iki müzisyen bir topluluk oluşturdu. - Twelve musicians constitute the society.

constitute
(Mukavele) teşkil etmek; meydana getirmek, kurmak
constitute
ata/kur/oluştur
constitute
tesis etmek
constitute
{f} atamak, tayin etmek
constitute
{f} seçmek
constitute
{f} meydana getirmek, kurmak, tesis etmek
constitute
{f} yürürlüğe koymak
الإنجليزية - الإنجليزية
constitute

Laws appointed and constituted by lawful authority.-- Jeremy Taylor.

to cause to stand; to establish; to enact
المفضلات