to cause to feel shame

listen to the pronunciation of to cause to feel shame
الإنجليزية - التركية

تعريف to cause to feel shame في الإنجليزية التركية القاموس.

shame
{f} utandırmak
shame
{i} utanma

Utanmadan onu ağızdan öptü. - She kissed him without shame, on the mouth.

Utanma nedir bilmez misin sen? - Does your shame know no bounds?

shame
utanç

Alice utanç içinde başını eğdi. - Alice hung her head in shame.

Onlar utanç içinde başlarını eğdiler. - They hung their heads in shame.

shame
yüzkarası
shame
mahcup etmek
shame
maskaralık
shame
mahcubiyet
shame
mahcupluk
shame
yazık

Beni bir kez kandırırsan, sana yazıklar olsun. Beni iki kez kandırırsan, bana yazıklar olsun. - Fool me once, shame on you. Fool me twice, shame on me.

Yazık, çünkü gerçekten oynamak istedim. - It's a shame, because I really wanted to play.

shame
leke
shame
şerefsizlik
shame
Shame on you! Ayıp! Utan Yazıklar olsun! For shame! Ayıp! It is a shame to laugh at On
shame
{f} rezil etmek

Beni rezil etmek için çok çabaladın, değil mi? - You've tried so hard to put me to shame, haven't you?

shame
münasebetsiz şey
shame
{f} yazık etmek
shame
{f} namusunu kirletmek
shame
{f} tecâvüz etmek
shame
(isim) utanç, utanma, utanılacak şey, ayıp, yüz karası, leke, yazık
shame
{i} utanılacak şey
shame
{f} (birini)
الإنجليزية - الإنجليزية
shame

I was shamed by the teacher's public disapproval.

to cause to feel shame

    التركية النطق

    tı kôz tı fil şeym

    النطق

    /tə ˈkôz tə ˈfēl ˈsʜām/ /tə ˈkɔːz tə ˈfiːl ˈʃeɪm/
المفضلات