Kapıyı matkapla delemem. Bu Ken'in işi.
- I cannot drill the door. This is Ken's job.
Beton sert olduğu zaman pim keski yerine elektrikli matkap kullanırız.
- When the concrete is hard, we use an electric drill instead of a pin chisel.
Yeni Zelanda okul çocukları düzenli olarak deprem tatbikatlarını taahhüt ederler.
- Schoolchildren in New Zealand regularly undertake earthquake drills.
Dün bir yangın tatbikatı yaptık.
- We had a fire drill yesterday.
Denizde sondaj masrafları artıyor.
- Offshore drilling costs are rising.
Onlar petrol için sondaj yapmaya niyetlendiler.
- They intended to drill for oil.
The sergeant was up by 6:00 every morning, drilling his troops.