to carry away; to remove

listen to the pronunciation of to carry away; to remove
الإنجليزية - التركية

تعريف to carry away; to remove في الإنجليزية التركية القاموس.

export
dışarıya vermek
export
dışarıya aktarmak
export
(Bilgisayar) gönder
export
ihraç

Afrika Avrupa'ya sığır eti ihraç ediyor. - Africa is exporting beef to Europe.

Avustralya çok miktarda yün ihraç etmektedir. - Australia exports a lot of wool.

export
ihraç etmek

Kurak bir ülkeden yağışlı Avrupa'ya su ihraç etmek saf çılgınlık. - Exporting water from an arid country to the rainy Europe is pure folly.

Amerika Birleşik Devletleri milyarlarca dolar değerinde yolcu uçakları ihraç etmektedir. - The U.S. exports billions of dollars' worth of passenger airplanes.

export
ihraç malı
export
ihracat yapmak
export
{f} ihraç et

Avustralya çok miktarda yün ihraç etmektedir. - Australia exports a lot of wool.

ABD'nin Çin'e ihraç ettiği başlıca ürün soya fasülyesiydi. - The top U.S. export to China was soybeans.

export
{i} ihracat

Silah ihracatı yasaklandı. - Weapons export was prohibited.

İhracat işi iyi yapılmıyor. - The export business isn't doing well.

export
ihraç etme

Malları gizlice ihraç etmeye devam ettiler. - They continued to export goods secretly.

Ne ihraç etmek istiyorsunuz? - What would you like to export?

export
{f} ihraç etmek, (malı) yurtdışına satmak; dışarıya mal göndermek, ihracat yapmak
export
{i} dışsatım
export
ihraç malı/ihracat
export
{f} dışarıya satmak
export
ihraç edilen
الإنجليزية - الإنجليزية
export
to carry away; to remove
المفضلات