O pazarı ele geçirmek istiyoruz.
- We want to capture that market.
Sen hiçbir şey ele geçirmedin.
- You captured nothing.
O pazarı ele geçirmek istiyoruz.
- We want to capture that market.
Dürüst olmak gerekirse, biz seni yakalamak için geldik.
- To be honest, we came to capture you.
Biz her dilin tüm benzersizliğini yakalamak istiyoruz. Ve biz zaman içinde onların evrimini de yakalamak istiyoruz.
- We want to capture all the uniqueness of each language. And we as well want to capture their evolution through time.
Fadıl yakalanmaktan kaçmak istedi.
- Fadil wanted to escape capture.
Yakalanmama izin veremem.
- I can't let myself be captured.
O pazarı ele geçirmek istiyoruz.
- We want to capture that market.
O pazarı yakalamak istiyoruz.
- We want to capture that market.
Yerel polis ve FBI kaçakları yakalamak için bir araştırma planı hazırladı.
- The local police and the FBI formulated a search plan to capture the fugitives.
Tom düşman tarafından esir alındığını iddia etti.
- Tom claimed he had been captured by the enemy.
Beş yüz İngiliz askeri esir edildi.
- Five hundred British soldiers had been captured.
the English language has inspired linguists to design an array of different models attempting to systematize and encapture its various manifestations.
He captured his opponent’s queen on the 15th move.
... does affect capture rates and so forth. ...
... necessarily capture the value of the nascent Internet. ...