O pazarı ele geçirmek istiyoruz.
- We want to capture that market.
O pazarı ele geçirmek istiyoruz.
- We want to capture that market.
Sen hiçbir şey ele geçirmedin.
- You captured nothing.
Dürüst olmak gerekirse, biz seni yakalamak için geldik.
- To be honest, we came to capture you.
Biz her dilin tüm benzersizliğini yakalamak istiyoruz. Ve biz zaman içinde onların evrimini de yakalamak istiyoruz.
- We want to capture all the uniqueness of each language. And we as well want to capture their evolution through time.
O, David'in yakalanması gerektiğini söyledi.
- He said Davis must be captured.
Yakalanmama izin veremem.
- I can't let myself be captured.
O pazarı ele geçirmek istiyoruz.
- We want to capture that market.
Tom seri katili yakalamak için polis tarafından düzenlenen bir entrikaya katıldı.
- Tom took part in a scheme set by the police to capture the serial murderer.
Biz her dilin tüm benzersizliğini yakalamak istiyoruz. Ve biz zaman içinde onların evrimini de yakalamak istiyoruz.
- We want to capture all the uniqueness of each language. And we as well want to capture their evolution through time.
Senin düşman tarafından esir alındığını düşündük.
- We thought you'd been captured by the enemy.
Beş yüz İngiliz askeri esir edildi.
- Five hundred British soldiers had been captured.
the English language has inspired linguists to design an array of different models attempting to systematize and encapture its various manifestations.
He captured his opponent’s queen on the 15th move.
... necessarily capture the value of the nascent Internet. ...
... does affect capture rates and so forth. ...