Annem doğum günüm için bir pasta yaptı.
- Mom made a cake for my birthday.
Pastayı eşit olarak paylaşmak zorundasın.
- You have to share the cake equally.
Muhteşem kek ağzımı sulandırdı.
- The gorgeous cake made my mouth water.
İki keki de sevmiyorum.
- I like neither of the cakes.
O aşırı para harcıyor.
- He's got money to burn.
Ne kadar para istiyorsun?
- How much money do you want?
Vaktin nakit olduğu gerçekten söylenilmektedir.
- It is truly said that time is money.
Pek çok insan para çekmek için nakit para çekme makineleri kullanıyor.
- Many people use cash machines to withdraw money.
O, kek parçasını benimle paylaştı.
- She shared her piece of cake with me.
Tom kız kardeşine bir parça kek kesti.
- Tom cut his sister a piece of cake.
Leyla, parası için Fadıl'ı canlı canlı yaktı.
- Layla burned Fadil alive for his money.
Mary servete konduktan sonra bir alışveriş çılgınlığına devam etti.
- Mary went on a shopping spree after coming into some money.
A cake of soap.
... DO NOT EAT THIS CAKE. ...
... OOH! CAKE. ...