Sonunda diğer kedi yavrusunu seçti.
- In the end she chose another kitten.
Muhabir: Ona bir kedi yavrusu aldınız mı?
- Reporter: Did you buy her a kitten?
Yavru kedi ağaçtan inemedi.
- The kitten couldn't get down from the tree.
Sen yokken yavru kedinle ilgileneceğim.
- I'll take care of your kitten while you're away.
Günü internette fingirdek kız videoları izlemekle geçiriyor.
- He spends the day watching kitten videos on the Internet.