Öfkeli adamı yatıştırmaya çalıştı. - He tried to soothe the angry man.
Öfkeli adamı yatıştırmaya çalıştı.
He tried to soothe the angry man.
Hemşire ağlayan çocuğu yatıştırdı. - The nurse soothed the crying child.
Hemşire ağlayan çocuğu yatıştırdı.
The nurse soothed the crying child.