Araba almak için borç almak zorunda kaldım.
- I had to borrow money to purchase the car.
Kimin bisikletini ödünç almak istedin?
- Whose bicycle did you want to borrow?
Senden elli dolar ödünç almak istiyorum.
- I'd like to borrow fifty dollars from you.
Senden elli dolar ödünç almak istiyorum.
- I would like to borrow fifty dollars from you.
Tom arabanı ödünç almak istiyorum.
- Tom wants to borrow your car.
Paranı ona ödünç vermek senin aptallığın.
- It is stupid of you to lend him your money.
Öğrencilerden herhangi birine kitaplarımı ödünç vermek istemiyorum.
- I don't lend my books to any of the students.
Araba almak için borç almak zorunda kaldım.
- I had to borrow money to purchase the car.
Kirasını ödeyebilsin diye Tom'a parayı ödünç vermek zorunda kaldım.
- I had to lend Tom money so he could pay his rent.
Öğrencilerden herhangi birine kitaplarımı ödünç vermek istemiyorum.
- I don't lend my books to any of the students.
Yoshiki meteliksizdi ve Goro'nun ona 20.000 yen ödünç vermesini istedi.
- Yoshiki was hard up and asked Goro to lend him 20,000 yen.
Paranı ona ödünç vermek senin aptallığın.
- It is stupid of you to lend him your money.
Para almanın bir yolu onu ödünç almaktı.
- One way to get money was to borrow it.
Senden elli dolar ödünç almak istiyorum.
- I would like to borrow fifty dollars from you.
Bu sözcük Fransızcadan alıntı yapılmıştır.
- This word was borrowed from French.
Borçlanmaktan nefret ediyorum.
- I hate borrowing money.
Tom'un arabasını ödünç almamalıydın.
- You shouldn't have borrowed Tom's car.
O, şeyleri asla ödünç almaz ya da vermez.
- He never borrows nor lends things.
Mary, kız kardeşinin elbiselerini ödünç almasına izin vermez.
- Mary does not let her sister borrow her clothes.
Arkadaşımdan sözlüğü ödünç aldım.
- I borrowed the dictionary from my friend.
Borçlanmaktan nefret ediyorum.
- I hate borrowing money.
Arabanı ödünç alabilir miyim?
- Could I borrow your car?
Mary, kız kardeşinin elbiselerini ödünç almasına izin vermez.
- Mary does not let her sister borrow her clothes.
Bana sözlüğünü ödünç ver, lütfen.
- Lend me your dictionary, please.
Bana bir zımba ödünç verebilir misiniz?
- Can you lend me a stapler?
This putt has a big left-to right borrow on it.
... money on things to borrow money from China to pay for it. That's number one. ...
... One can borrow the personal experience of anyone ...