to border; to be contiguous; to lie side by side

listen to the pronunciation of to border; to be contiguous; to lie side by side
الإنجليزية - التركية

تعريف to border; to be contiguous; to lie side by side في الإنجليزية التركية القاموس.

march
{i} marş

Kendi cenazesi için bir cenaze marşı besteledi. - He composed a funeral march for his own funeral.

Bando çeşitli marşlar çaldı. - The band played several marches.

march
{f} ilerlemek
march
arş
march
yürüyüş

Rus astronot Aleksey Leonov 18 Mart 1965'ye ilk uzay yürüyüşünü gerçekleştirdi. - Russian cosmonaut Alexei Leonov performed the first spacewalk on March 18, 1965.

Her yürüyüş ayrı adımlardan oluşmaktadır. - Every march is composed of separate steps.

march
yürütmek
march
gösteri yürüyüşü
march
düzenli adımlarla yürümek
march
{i} sınır
march
seyir/yürüyüş/Mart
march
önüne katmak
march
ilerleme
march
{i} müz. marş
march
{f} yürüyüş yaptırmak
march
yürünen mesafe
march
{f} (topluca) yürüyüş yapmak
march
{i} uygun adımla yürüyüş
march
(isim) mart, marş, sınır bölgesi, uygun adımla yürüyüş, sınır, hudut
march
{i} hudut
الإنجليزية - الإنجليزية
march
to border; to be contiguous; to lie side by side
المفضلات