Dünkü yönetim kurulu toplantısı büyük bir başarıydı.
- Yesterday's board meeting was a big success.
Mike yönetim kurulunda tek erkek.
- Mike is the only man on the board.
Pano yaklaşık iki metre uzunluğundadır.
- The board is about two meters long.
Tom panonun boyunu ölçtü.
- Tom measured the length of the board.
Bu gemiye binmek için izin alabilir miyim?
- May I have permission to board this ship?
Uçağa binmek için A tuşuna basın.
- To board the airship, press A.
Tahtaya bir not yapıştır.
- Stick a notice on the board.
O, tahtaya bir çivi çaktı.
- He drove a nail into the board.
Katalogdan yeni bir ekmek tahtası sipariş ettim.
- I ordered a new cutting board from a catalog.
Tom yönetim kurulunda.
- Tom is on the board of directors.
Dünkü yönetim kurulu toplantısı büyük bir başarıydı.
- Yesterday's board meeting was a big success.
Lütfen pasaportunuzu ve biniş kartınızı görmeme izin verin.
- Please let me see your passport and boarding pass.
Biniş kartını bana gösterebilir misin?
- Can you show me your boarding pass?
Ucuz bir pansiyon tavsiye edebilir misin?
- Could you recommend a cheap boarding house?
Pansiyona yüksek ücretler ödemek zorundayım.
- I have to pay high rates to the boarding.
Katalogdan yeni bir ekmek tahtası sipariş ettim.
- I ordered a new cutting board from a catalog.
Bu sabah trene bindiğimde eski bir arkadaşa denk geldim.
- When I boarded the train this morning, I ran into an old friend.
Tom, üç çocuğu ile birlikte gemiye bindi.
- Tom boarded the ship along with his three children.
Bu pansiyonda iyi yemek yersin.
- You eat good meals in this boardinghouse.
Ere long with like againe he boorded mee, / Saying, he now had boulted all the floure .
Room and board.
We have to wait to hear back from the board.
... That's the public leader board. ...
... The global game board has been set, and we are now ready to play. ...