Çinliler cana yakın bir millettir.
- The Chinese are a friendly people.
Almanlar tutumlu bir millettir.
- Germans are a frugal people.
Bir ankete göre, insanların beşte üçü uluslararası konulara ilgisiz.
- According to a survey, three in five people today are indifferent to foreign affairs.
Amerikalılar demokratik bir ulustur.
- The Americans are a democratic people.
Kasabada veya kasabanın yakınında bir veya iki büyük fabrika kurulduysa, insanlar iş bulmaya gider, ve yakında bir endüstriyel alan büyümeye başlar.
- After one or two large factories have been built in or near a town, people come to find work, and soon an industrial area begins to develop.
ÇHS'ye göre, 18 yaşından küçük tüm insanlar çocuk olarak kabul edilir.
- According to the CRC, all people under 18 are considered to be children.
Dünya aptal insanlarla dolu.
- The world is full of dumb people.
Dünyanın her yerinde çok sayıda insanlar barış istiyorlar.
- A lot of people want peace all over the world.
Kalabalık bir insan grubu toplandı.
- A large crowd of people gathered.
Caddede bir kalabalık var.
- There is a crowd of people on the street.
Romatoid artrit belirtileri olan kişiler, ne yedikleri konusunda çok dikkatli olmalılar.
- People with rheumatoid arthritis symptoms should be careful about what they eat.
Tom piyanosunu taşımak için ona yardım edecek bazı kişiler arıyordu.
- Tom was looking for some people to help him move his piano.
Hiç kimse kaç kişi öldüğünden emin değildi.
- No one is sure how many people died.
Biz hiç kimsenin kendi kısa vadeli kazançları için Amerikan halkından yararlanmadıklarından emin olacağız.
- We're gonna make sure that no one is taking advantage of the American people for their own short-term gain.
Yüz elli kişi maraton yarışına girdi.
- One hundred and fifty people entered the marathon race.
Konserde çok fazla kişi vardı.
- There were too many people at the concert.