Çocuklarımın okul maliyetini bildiğim için, bir bira ile rahatlamak ya da boş vermek imkansız.
- Knowing how much school for my kids is costing, it's impossible to relax with a beer and take it easy.
Rahatlamak için, yavaş yavaş nefes alın.
- To relax, breathe slowly.
Sadece kumsalda oturup bir hafta boyunca gevşemek istiyorum.
- I just want to sit on the beach and relax for a week.
Onu rahatlatmak için bir ilaç verdi.
- He gave her a drug to make her relax.
İthalat düzenlemeleri son zamanlarda gevşetilmiştir.
- Import regulations have been relaxed recently.
Biraz gevşemelisiniz.
- You'd better relax a bit.