الإنجليزية - التركية
تعريف to beat or bruise; to drub; said of persons في الإنجليزية التركية القاموس.
- curry
- {i} köri
Dün gece köri pilavı yedim.
-I ate curry rice last night.
Bu restorandaki köri iyidir.
-The curry at this restaurant is good.
- curry
- (Gıda) kari
- curry
- {f} köride pişir
- curry
- köride pişir(mek)
- curry
- {f} tabaklamak
- curry
- deriyi işleyip kullanılır hale getirmek
- curry
- {f} sopalamak
- curry
- {i} acılı hint yemeği
- curry
- {i} acılı hint baharatı
- curry
- yemek pişir
- curry
- {f} kaşağılamak
- curry
- etli yemek
- curry
- {f} kaşağılamak, tımar etmek
- curry
- yaltaklanarak birisinin gözüne girmeye çalışmak
- curry
- içinde et
- curry
- (fiil) köri ile pişirmek; kaşağılamak, tımar etmek, tabaklamak; sopalamak, dayak atmak
- curry
- bulunan acılı bir hint y
- curry
- yumurta
- curry
- {f} köri ile pişirmek
- curry
- {i} kaşağı
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف to beat or bruise; to drub; said of persons في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- curry
to beat or bruise; to drub; said of persons
النطق
Resimler
المفضلات