İstakoz ciğeri toksik olabilir, onu yememek en iyisidir.
- Lobster tomalley can be toxic and it's best not to eat it.
Yeteneğimin en iyisine göre görevimi yapacağım.
- I will do my duty to the best of my ability.
Tom'un yapabileceğinin en iyisi bu mu?
- Is this the best Tom can do?
Sadece yapabileceğinin en iyisini yap.
- Just do the best you can.
En çok bu kitabı seviyorum.
- I like this book best.
O en çok seyahat etmekten hoşlanır.
- She likes traveling best of all.
Bana göre Almanca dünyadaki en iyi dildir.
- In my opinion, German is the best language in the world.
Babana en iyi dileklerimle.
- Best regards to your father.
Zaman çok değerli bir şeydir, bu yüzden onu en iyi şekilde kullanmamız gerekir.
- Time is a precious thing, so we should make the best use of it.
O, fırsatı en iyi şekilde değerlendirdi.
- He made the best of the opportunity.
Sizinle temasa geçmek için en iyi yol hangisidir?
- What's the best way to contact you?
Sınavı geçmek için elimden geleni yapacağım.
- I will do my best to pass the examination.