الإنجليزية - التركية
تعريف to beat, as with a club or cudgel; to treat with violence; to handle roughly في الإنجليزية التركية القاموس.
- bang
- perçem
Saçımı kesen bayana perçemden hoşlanmadığımı söyleyebilmek isterdim.
-I'd love to be able to tell the lady who cuts my hair that I don’t like bangs.
- bang
- şiddetli vuruş
- bang
- (Argo) aşk yaşamak
- bang
- {f} çarp
O, öfkeyle kapıyı çarptı.
-He banged the door in anger.
Kafamı demin bir şeye çarptım.
-I just banged my head on something.
- bang
- tam
- bang
- sikişmek
- bang
- bas bas bağırmak
- bang
- {f} hızla çarpmak
- bang
- argo heyecan
- bang
- gürültü yapmak
- bang
- bir şeyi yapma gayreti
- bang
- (zarf) tam, tamamen, bütünüyle
- bang
- {i} uyuşturucu enjeksiyonu
- bang
- (isim) gürültü, patlama, patırtı, heyecan, zevk; uyuşturucu enjeksiyonu
- bang
- {i} zevk
- bang
- {i} gürültü, patırtı; patlama
- bang
- {ü} küt
- bang
- şevk
- bang
- bütünüyle
- bang
- argo uyuşturucu madde içitimi
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف to beat, as with a club or cudgel; to treat with violence; to handle roughly في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- bang
to beat, as with a club or cudgel; to treat with violence; to handle roughly
الواصلة
to beat, as with a club or cudgel; to treat with violence; to han·dle rough·lyالنطق
Resimler
السابق
المفضلات