Tahtada yazılı olan benim adımdı.
- Written on the blackboard was my name.
Esperanto, 28 harfli alfabe ile fonetik olarak yazılır.
- Esperanto is written phonetically with an alphabet of 28 letters.
Benim konuşmalarımın hepsi başkaları tarafından yazılmaktadır.
- My speeches are all written by other people.
Onun konuşmalarının hepsi diğer insanlar tarafından yazılmaktadır.
- Her speeches are all written by other people.
Bu şiir, orijinal olarak Fransızca yazılmıştır.
- This poem was originally written in French.
O geldiğinde mektubu yazmıştım.
- I had written the letter when he came.
Kitap, İspanyolca olarak yazılmış.
- The book is written in Spanish.
İngilizce yazılmış bir kitap okudu.
- He read a book written in English.