Ben dışarı çıkmak istemiyorum.
- I don't want to go out.
Dışarı çıkmaktansa evde kalmayı tercih ederim.
- I would rather stay at home than go out.
Benimle flört etmek ister misin?
- Would you like to go out with me?
Şu anda dışarı gitmek tehlikeli.
- It's dangerous to go outside right now.
Tom muhtemelen dışarı gitmek ve oynamak istedi.
- Tom probably wanted to go out and play.
Dışarıya çıkamam çünkü çok ödevim var.
- I can't go out because I have a lot of homework.
Baba, dışarıya çıkıp oyun oynayabilir miyim?
- Daddy, may I go out and play?
Hava karardıktan sonra tek başına dışarıya çıkmak iyi bir fikir değil.
- It's not a good idea to go out after dark by yourself.
Onunla dışarıya çıkmak eğlenceli.
- It's fun to go out with her.
The lights went out.