Bu, elinin biri arkanda bağlıyken biriyle dövüşmek gibidir.
- This is like fighting someone with one arm tied behind your back.
Ben şu anda bağlıyım.
- I'm tied up right now.
Tek bir şirkete bağlanmak istemiyorum.
- I don't want to be tied to one company.
Anne, kızının saçına bir kurdele bağladı.
- The mother tied a ribbon in her daughter's hair.
Onlar hırsızı ağaca bağladılar.
- They tied the thief to the tree.
Tek bir şirkete bağlanmak istemiyorum.
- I don't want to be tied to one company.
Rıhtıma bağlanmış birkaç balıkçı teknesi var.
- There are a number of fishing boats tied up at the dock.
Kitaplar birbirine bağlanmıştı.
- The books were tied up in a bundle.
... Now, we're able to do this because your book purchase is tied to your Google account, not ...
... have energy on the earth? All of it tied to an equation half an inch long. ...