to be sure to

listen to the pronunciation of to be sure to
الإنجليزية - التركية

تعريف to be sure to في الإنجليزية التركية القاموس.

sure to
kesin

Oğlu kesinlikle başarılı olacak. - Her son is sure to succeed.

Bu metot kesin çalışacaktır. - This method is sure to work.

to be sure
şüphesiz

Şüphesiz iyi bir fikir ama uygulamaya koymak zor. - It's a good idea, to be sure, but it's hard to put it into practice.

Şüphesiz, o bir şoktu. - It was a shock, to be sure.

to be sure
elbette

O ünlü bir adam, elbette ben ondan hoşlanmıyorum. - He is a famous man, to be sure, but I don't like him.

O elbette toplantıdaydı ama uyuyordu. - He was at the meeting, to be sure, but he was asleep.

to be sure
emin olmak

Tom'un ne yapması gerektiğini bildiğinden emin olmak istiyorum. - I want to be sure Tom knows what he's supposed to do.

Bunu yapmak istediğin için yaptığından emin olmak istiyorum. - I want to be sure that you're doing this because you want to.

to be sure
muhakkak
الإنجليزية - الإنجليزية
to be sure to

    التركية النطق

    tı bi şûr tı

    النطق

    /tə bē ˈsʜo͝or tə/ /tə biː ˈʃʊr tə/

    فيديوهات

    ... And my friend Katie asked me to be sure to give her call ...
    ... And how can we make sure to reduce any stress responses in ...
المفضلات