Hayalinin gerçekleşeceği gün kesin gelecek.
- The day is sure to come when your dream will come true.
Senin planın başarılı olacağı kesin.
- Your plan is sure to succeed.
Şüphesiz, o bir şoktu.
- It was a shock, to be sure.
Şüphesiz iyi bir fikir ama uygulamaya koymak zor.
- It's a good idea, to be sure, but it's hard to put it into practice.
O ünlü bir adam, elbette ben ondan hoşlanmıyorum.
- He is a famous man, to be sure, but I don't like him.
O elbette toplantıdaydı ama uyuyordu.
- He was at the meeting, to be sure, but he was asleep.
Bunu yapmak istediğin için yaptığından emin olmak istiyorum.
- I want to be sure that you're doing this because you want to.
Tom'un ne yapması gerektiğini bildiğinden emin olmak istiyorum.
- I want to be sure Tom knows what he's supposed to do.
... And my friend Katie asked me to be sure to give her call ...
... Be sure to check out the Android tools talk tomorrow at 3:00 for some exciting developments ...