Ben küçükken, anneannem özellikle kirpi için küçük bir kase süt koyardı.
- When I was little, my grandmother would put out a small bowl of milk specifically for hedgehogs.
Özellikli bilgi istiyorum.
- I want specific information.
Bizim masumiyetinle ilgili belirli bir kanıtımız var.
- We have specific proof of your innocence.
Tom belirli tarihlerden söz etmedi.
- Tom didn't mention specific dates.
O senin için yeterince spesifik mi?
- Is that specific enough for you?
Tom daha spesifik olmalı.
- Tom needs to be more specific.
Bundan daha kendine özgü olmak zorundasın.
- You have to be more specific than that.
Merkezin hedefi, diğer ülkelerden gelen gençleri belli bir zaman aralığında eğitmek olmalıdır.
- The goal of the center should be to train young people from other countries within a specific time period.
Özellikli bilgi istiyorum.
- I want specific information.
Hiçbir şey çok belirgin değildi.
- Nothing was very specific.
Özellikli bilgi istiyorum.
- I want specific information.
Konferansçı genel olarak Amerikan edebiyatı ve özellikle Faulkner hakkında konuştu.
- The lecturer spoke generally about American literature and specifically about Faulkner.
Biraz daha açık olabilir misin?
- Can you be a bit more specific?
Biraz daha açık olur musun?
- Could you be more specific?
Keşke daha özel olabilsem.
- I wish I could be more specific.
Ben küçükken, anneannem özellikle kirpi için küçük bir kase süt koyardı.
- When I was little, my grandmother would put out a small bowl of milk specifically for hedgehogs.
... MR. LEHRER: Well, here's a specific ' let's ' excuse me ' ...
... Now, we all know that we've got to do more. And so I've put forward a specific $4 trillion ...