Onun için üzülmekten başka bir şey yapamıyorum. - I cannot but feel sorry for him.
Onun için üzülmekten başka bir şey yapamıyorum.
I cannot but feel sorry for him.
Onun için üzülmekten kendimi alamadım. - I couldn't help feeling sorry for him.
Onun için üzülmekten kendimi alamadım.
I couldn't help feeling sorry for him.