to be similar in appearance to; resemble

listen to the pronunciation of to be similar in appearance to; resemble
الإنجليزية - التركية

تعريف to be similar in appearance to; resemble في الإنجليزية التركية القاموس.

look like
-cek gibi olmak
look like
birisine çekmek
look like
gibi gözükmek
look like
gibi görün

Tom eğleniyor gibi görünüyor. - Tom doesn't look like he's having any fun.

Onun bir soygun gibi görünmesini istiyorum. - I want it to look like a robbery.

look like
-e benzemek, -çek gibi olmak: "İt looks like rain. - Yağmur yağacağa benziyor."
look like
gibi

Şu ikizler bezelyedeki iki tane gibi benziyorlar. - Those twins look like two peas in a pod.

Tom eğleniyor gibi görünüyor. - Tom doesn't look like he's having any fun.

to be in
olmak

O anda Boston'da olmak müthiş heyecan vericiydi. - It was tremendously exciting to be in Boston at that time.

O, öğle yemeğinde zamanında olmak için babasına söz verdi. - She promised her father to be in time for lunch.

look like
{f} benzemek

Onlara benzemek istiyorum. - I want to look like them.

Tom'a benzemek istiyorum. - I want to look like Tom.

look like
-e benzemek
look like
(fiil) benzemek
look like
-e benzemek, -cek gibi olmak: It looks like rain. Yağmur yağacağa benziyor
الإنجليزية - الإنجليزية
look like

He loved him so hard that he loved all his whiskers off, and the pink lining to his ears turned grey, and his brown spots faded. He even began to lose his shape, and he scarcely looked like a rabbit any more, except to the Boy.