Bazen duyguları göstermemek elimde değil.
- Sometimes I can't help showing emotions.
Tom Mary'nin söylemek zorunda olduğu şeyi herhangi bir heyecan göstermeden dinledi.
- Tom listened to what Mary had to say without showing any emotion.
Sence bizi film gösterimine davet edecekler mi?
- Do you think they will invite us to the film showing?
Her zaman sınıf arkadaşlarına gösteriş yapan türde bir çocuktu.
- He was the kind of kid who was always showing off to his classmates.
Sence bizi film gösterimine davet edecekler mi?
- Do you think they will invite us to the film showing?
K -9 film gösterimde.
- The movie K-9 is showing.
Nasıl yapacağımı bana gösterdiğin için teşekkürler.
- Thanks for showing me how to do that.
K -9 film gösterimde.
- The movie K-9 is showing.
İnsanlar sadece ne olduklarını göstererek düzeltilebilir.
- Men can only be corrected by showing them what they are.
Onlara biraz büyü göstererek çocukları eğlendirdi.
- He amused the children by showing them some magic.
He made a poor showing at his first time at bat.
We went to the midnight showing of the new horror movie.
... and you will notice that the movie that I just rented from the Web is now showing up ...
... are showing up in blue across the rows, and places where ...