to be reaching something that had been ahead

listen to the pronunciation of to be reaching something that had been ahead
الإنجليزية - التركية

تعريف to be reaching something that had been ahead في الإنجليزية التركية القاموس.

catch up
yetişmek

Ona yetişmek için adımlarımı hızlandırdım. - I quickened my steps to catch up with her.

Sally iki haftadır okulda yok, bu yüzden sınıfa yetişmek için çok sıkı çalışmak zorunda. - Sally was absent from school for two weeks, so she has to work hard to catch up with her class.

catch up
(deyim) catch up(on /with sth.) yetismek,geri kalmamak
catch up
(Bilgisayar) yakala

Daha sonra yakalayacağız. - We'll catch up later.

Tom komadan çıktıktan sonra diğer öğrencilerin seviyesini yakalayamadı. - Tom couldn't catch up with the other students after he came out of his coma.

catch up
yetiş

Tom'a yetişmek için koşmak zorunda kaldım. - I had to run to catch up with Tom.

Ona yetişmek için adımlarımı hızlandırdım. - I quickened my steps to catch up with her.

catch up
on (arada olup biteni) öğrenmek
catch up
catch up with: -e yetişmek: "He's so far ahead of me İ can't possibly catch up with him. - Benden o kadar ileride ki ona yetişmemin imkânı yok."
catch up
catch up on: (arada olup biteni) öğrenmek
catch up
on (biriken işleri, ertelenmiş veya ihmal edilmiş bir işi) yapmak
catch up
with: -e yetişmek: "He's so far ahead of me İ can't possibly catch up with him. - Benden o kadar ileride ki ona yetişmemin imkânı yok."
catch up
on: (biriken işleri, ertelenmiş veya ihmal edilmiş bir işi) yapmak
catch up
catch up on: (biriken işleri, ertelenmiş veya ihmal edilmiş bir işi) yapmak
catch up
on: (arada olup biteni) öğrenmek
catch up
büyülemek
catch up
with -e yetişmek: He's so far ahead of me I can't possibly catch up with him. Benden o kadar ileride ki ona yetişmemin imkânı yok
catch up
etkilemek
catch up
bilgilendirmek
catch up
kapıp kaçmak
catch up
geri kalmamak
catch up
on
الإنجليزية - الإنجليزية
catch up
to be reaching something that had been ahead

    الواصلة

    to be reaching some·thing that had been a·head

    التركية النطق

    tı bi riçîng sʌmthîng dhıt häd bın ıhed

    النطق

    /tə bē ˈrēʧəɴɢ ˈsəmᴛʜəɴɢ ᴛʜət ˈhad bən əˈhed/ /tə biː ˈriːʧɪŋ ˈsʌmθɪŋ ðət ˈhæd bən əˈhɛd/
المفضلات