Tom'un hiçbir daimi adresi yok.
- Tom has no permanent address.
Daimi barış, illüzyondan başka bir şey değildir.
- Permanent peace is nothing but an illusion.
Lütfen bana kalıcı adresinizi verin.
- Please give me your permanent address.
Hepimiz kalıcı dünya barışı istiyoruz.
- We all wish for permanent world peace.
Adam, gümüş solüsyonu içtikten sonra sürekli olarak mavileşti.
- The man turned permanently blue after he drank the silver solution.
Süreklilik ekstra bir maliyettir.
- A permanent is extra.
Süreklilik ekstra bir maliyettir.
- A permanent is extra.
Nothing in this world is truly permanent.
... a permanent were for ...
... those kids, I think, should have a pathway to become a permanent resident of the United ...