to be on the attack

listen to the pronunciation of to be on the attack
الإنجليزية - التركية

تعريف to be on the attack في الإنجليزية التركية القاموس.

offense
{i} suç

Onun çöp suçu nedeniyle, o 10 saat toplum hizmeti yapmak zorunda kaldı. - Due to his littering offense, he was forced to 10 hours community service.

Suçun iğrençliğinden habersizdi. - He was unaware of the enormity of the offense.

offense
(Askeri) SUÇ, KABAHAT: Kanunlara ve konulmuş esaslara aykırı olarak yapılan hareket
offense
kusur
offense
{i} saldırı, hücum, tecavüz
offense
darılma

Darılmak yok, Tom ama sen bunun için hazır değilsin. - No offense, Tom, but you're not ready for this.

offense
darılmak

Darılmak yok, Tom ama sen bunun için hazır değilsin. - No offense, Tom, but you're not ready for this.

offense
incitme
offense
(Spor) hücum
offense
(Spor) ofans
offense
kabahat
to be on
yanmak
to be on
oynamak
offense
bkz.offence
offense
(Askeri) Taaruz, suç
offense
{i} spor ofans, hücum
offense
{i} gücenme, darılma, incinme
offense
{i} kırılma
offense
(isim) suç, saldırı, tecâvüz, gücenme, kâlbini kırma, kırılma
offense
{i} kâlbini kırma
offense
{i} saldırı

En iyi savunma iyi bir saldırıdır. - The best defense is a good offense.

Saldırının büyüklüğünden habersizdi. - He was unaware of the enormity of the offense.

offense
{i} tecâvüz
الإنجليزية - الإنجليزية
offense
to be on the attack

    الواصلة

    to be on the at·tack

    التركية النطق

    tı bi ôn dhi ıtäk

    النطق

    /tə bē ˈôn ᴛʜē əˈtak/ /tə biː ˈɔːn ðiː əˈtæk/

    فيديوهات

    ... attack your interests. If the Recording Industry Association of America, or the government, ...
    ... know, has said that she takes full responsibility for the attack on the diplomatic mission in ...
المفضلات