to be more advanced in technology or business than others

listen to the pronunciation of to be more advanced in technology or business than others
الإنجليزية - التركية

تعريف to be more advanced in technology or business than others في الإنجليزية التركية القاموس.

lead
{f} öncülük etmek
lead
{i} örnek

Örnek olarak liderlik etmeliyiz. - We should lead by example.

lead
{i} kurşun levha
lead
{f} yönetmek
lead
{i} önde olma
lead
kalem kurşunu
lead
ikna etmek
lead
ara kablosu
lead
idare etmek
lead
götürmek
lead
tasma kayışı
lead
öncülük

Sefere kimin öncülük etmesi gerektiği hakkında konuşuyoruz. - We're talking about who should lead the expedition.

Farklı deneyimler farklı seçeneklere öncülük eder. - Different experiences lead to different choices.

lead
yol göster(mek)
lead
(Mühendislik) kurşun

Bu kurşun kadar ağır. - This is as heavy as lead.

Hangisi daha ağır, kurşun mu yoksa altın mı? - Which is heavier, lead or gold?

lead
İpucu

A lead from an informer enabled the police to make several arrests.

Polisin elinde hâlâ hiçbir ipucu yok. - The police still have no leads.

Polis ve FBI birkaç ipucunu takip etti. - The police and the FBI pursued several leads.

lead
(Askeri) ÖNLEME MESAFESİ: Hareket halindeki bir hedefe isabet temin edebilmek için, hedefin ilerisinde seçilecek nişan noktası ile hedef arasındaki mesafe
lead
(sıfat) kurşundan yapılmış
lead
{i} (versatil kalem için) uç, min
lead
{i} önde gelme, başta olma, ileride bulunma
lead
(fiil) başında olmak, yol göstermek, öncülük etmek, önde gitmek, önderlik etmek, yönetmek, yönlendirmek, etkilemek, başı olmak, sürdürmek, sürmek, açmak (kartlarını), götürmek
الإنجليزية - الإنجليزية
lead
to be more advanced in technology or business than others

    الواصلة

    to be more ad·vanced in tech·no·lo·gy or busi·ness than others

    التركية النطق

    tı bi môr ıdvänst în teknälıci ır bîznıs dhın ʌdhırz

    النطق

    /tə bē ˈmôr ədˈvanst ən tekˈnäləʤē ər ˈbəznəs ᴛʜən ˈəᴛʜərz/ /tə biː ˈmɔːr ədˈvænst ɪn tɛkˈnɑːləʤiː ɜr ˈbɪznəs ðən ˈʌðɜrz/
المفضلات