Bir şey özlemiyor musun?
- Aren't you missing something?
Herhangi birini özlemiyor musun?
- Aren't you missing anyone?
Eksik bir peçete var.
- There is a napkin missing.
Bu kitabın son yaprağı eksik.
- The last leaf of this book is missing.
Dün bavulumu bagaj odasına koydum ama şimdi kayıp gibi görünüyor.
- I put my suitcase in the baggage room yesterday, but now it seems to be missing.
Bir yüzük ve biraz nakit kayıpi
- A ring and some cash are missing.
Sonunda kaybolan erkek kardeşini buldu.
- He found his missing brother at last.
Herhangi birini özlemiyor musun?
- Aren't you missing anyone?
Sanırım hepimizin özlediği bir şey var.
- I think there's something we're all missing.
Treni kaçırmayı riske atmak istemedim, bu yüzden istasyona bir saat önce geldim.
- I didn't want to risk missing the train, so I arrived at the station an hour early.
Tek bir günü kaçırmadan ya da geç kalmadan üç sene liseye devam etti.
- He attended the high school for three years without missing a single day or being late.
Bu dramada bir şey eksik.O gerçek derinliği olmayan basit ikaz edici bir masal.
- This drama is missing something. All it is is a simple cautionary tale with no real depth.
... So that was missing, but now it's not. ...
... and even if one of those things is missing, ...