Herhangi birini özlemiyor musun?
- Aren't you missing anyone?
Bir şey özlemiyor musun?
- Aren't you missing something?
Heykelin kafası eksik.
- The statue is missing its head.
Eksik bir peçete var.
- There is a napkin missing.
O, kayıp olarak kabul ediliyor.
- He is regarded as missing.
Bir yüzük ve biraz nakit kayıpi
- A ring and some cash are missing.
Sonunda kaybolan erkek kardeşini buldu.
- He found his missing brother at last.
Bir şey özlemiyor musun?
- Aren't you missing something?
Sanırım hepimizin özlediği bir şey var.
- I think there's something we're all missing.
Treni kaçırmayı riske atmak istemedim, bu yüzden istasyona bir saat önce geldim.
- I didn't want to risk missing the train, so I arrived at the station an hour early.
Tom bir tek gün bile kaçırmadan ya da hiç geç kalmadan üç yıl liseye devam etti.
- Tom attended high school for three years without missing a single day or ever being late.
Bu dramada bir şey eksik.O gerçek derinliği olmayan basit ikaz edici bir masal.
- This drama is missing something. All it is is a simple cautionary tale with no real depth.
... So that was missing, but now it's not. ...
... three things missing. ...