Lojban'ın geliştirilmesinde, dili ilk aşamasından beri tarafsız tutmak için çabalar tutarlı olarak yapılmıştır.
- In the development of Lojban, efforts were consistently made since the initial phase to keep the language culturally neutral.
Bu masa ağaçtan yapılmıştır.
- This table is made out of wood.
Bira şişeleri camdan yapılır.
- Bottles of beer are made of glass.
Otomobiller fabrikalarda yapılır.
- Automobiles are made in factories.
Tereyağı kaymaktan yapılır.
- Butter is made from cream.
O hepimiz için kahve yaptı.
- She made coffee for all of us.
Yapı, çelik iskelet üzerine betondan yapılacaktır.
- The building will be made of concrete on a steel framework.
Geleceğin gökdelenleri ahşaptan yapılacaktır.
- The skyscrapers of the future will be made of wood.
Bu ürün Çin'de üretilmiştir.
- This product was made in China.
Tom öğrenim yapmak için Boston'a gitmeye karar verdi.
- Tom has made up his mind to go to Boston to study.
Tom ne yapmamızı beklediğini oldukça netleştirdi.
- Tom made it quite clear what he expected us to do.
... got to make choices. And the choices we've made have been ones that ultimately are benefiting ...
... And say, OK, it's made of aluminum, titanium, copper, ...