Biletlerin sayısı sınırlıydı.
- The number of tickets was limited.
Bu sınırlı ekspres Sendai'ye gider.
- This limited express is bound for Sendai.
Bu sınırlı ekspres Sendai'ye gider.
- This limited express is bound for Sendai.
Şu çocuklar sözlü becerilerini sınırladı.
- Those children have limited verbal skills.
Özgürlüklerimiz sınırlanıyor.
- Our freedoms are being limited.
... but not limited to airplane crashes in Iran that are said to have been caused by old planes ...
... to manipulate objects, is much more limited. ...