Korkarım sizi hayal kırıklığına uğratmak zorunda kalacağım. Konuşmanıza karışmak istemiyorum.
- I'm afraid I'll have to disappoint you. I don't want to be involved in your conversation.
O tür bir şeye karışmak istemem.
- I don't want to get involved in that sort of thing.
Tom'un yerinde olmak istemem.
- I wouldn't like to be in Tom's shoes.
Planında olmak istiyorum.
- I want to be in your plan.
... Well, I want to get other folks involved in the ...
... get more people involved in it. ...