Mümkün olduğunca kısa sürede onunla temas edeceğim.
- I will get in touch with him as soon as possible.
Ben seninle temas kuracağım.
- I will get in touch with you.
O, öğle yemeğinde zamanında olmak için babasına söz verdi.
- She promised her father to be in time for lunch.
Planında olmak istiyorum.
- I want to be in your plan.
Don't be a stranger. Keep in touch.
... individuals such as myself to keep in touch with our skills, ...
... experience with full touch and high resolution. ...