Sami, içinde bulunduğu tehlikeyi fark etti.
- Sami realized the peril he was in.
Çok fazla balık avı dolayısıyla, bazı balık stokları şimdi tehlikeli derecede düşük seviyelerde.
- Due to overfishing, some fish stocks are now at perilously low levels.
Planında olmak istiyorum.
- I want to be in your plan.
O anda Boston'da olmak müthiş heyecan vericiydi.
- It was tremendously exciting to be in Boston at that time.
Hayatım tehlikede mi diyorsun?
- Are you saying my life is in danger?
Onun hayatı tehlikede.
- His life is in danger.
put someone's life in danger.
... to be the greatest danger to the American people, and restated his support for a world ...
... the fact is that danger remains ...