to be in a state of recrudescence; esp

listen to the pronunciation of to be in a state of recrudescence; esp
الإنجليزية - التركية

تعريف to be in a state of recrudescence; esp في الإنجليزية التركية القاموس.

recrudesce
yeniden olmak
recrudesce
patlak vermek
to be in
olmak

Tom'un yerinde olmak istemem. - I wouldn't like to be in Tom's shoes.

O, öğle yemeğinde zamanında olmak için babasına söz verdi. - She promised her father to be in time for lunch.

recrudesce
{f} tekrarlamak (hastalık vb.)
recrudesce
recrudescence nüksetme
recrudesce
nüksetmek recrudescent tekrar vaki olan
recrudesce
{f} açılmak (yara)
recrudesce
nükseden
recrudesce
{f} nüksetmek
recrudesce
{f} yeniden kötüleşmek
recrudesce
yeniden gelme
recrudesce
nükset
recrudesce
(fiil) yeniden kötüleşmek, kötüye gitmek, nüksetmek, tekrarlamak (hastalık vb.), açılmak (yara)
recrudesce
{f} kötüye gitmek
الإنجليزية - الإنجليزية
recrudesce
to be in a state of recrudescence; esp
المفضلات