to be illustrated or exemplified (by)

listen to the pronunciation of to be illustrated or exemplified (by)
الإنجليزية - التركية

تعريف to be illustrated or exemplified (by) في الإنجليزية التركية القاموس.

example
{i} örnek

Niçin onların şikâyet ettikleri sadece benim? Onlar sadece beni örnek veriyorlar ve beni bir günah keçisi olarak kullanıyorlar. - Why am I the only one they complain of? They're just making an example out of me and using me as a scapegoat.

O kızdığı zaman bir kaplandır sözü metafora bir örnektir. - He's a tiger when he's angry is an example of metaphor.

example
kip
example
mesala
example
make an example of ibret olsun diye cezalandırmak
example
for example örneğin
example
set a good example iyi örnek olmak
example
{i} misal

Şimdiye kadar ilk kez bir misal verdim. - This is the first time I've ever given an example.

Bana bir misal verebilir misiniz? - Can you give me an example?

example
{i} ders

Biz onun dersini izlemeliyiz. - We should follow his example.

example
meselâ

Mesela, bu bir aşk şarkısı. - For example, this is a love song.

Hayvanları seviyorum, mesela kediler ver köpekleri. - I like animals, for example, cats and dogs.

example
{i} ibret
الإنجليزية - الإنجليزية
example
to be illustrated or exemplified (by)
المفضلات