to be glad; to rejoice

listen to the pronunciation of to be glad; to rejoice
الإنجليزية - التركية

تعريف to be glad; to rejoice في الإنجليزية التركية القاموس.

glad
memnun

Yardım edersen memnun olurum. - I'll be glad if you will help me.

Seninle tanıştığıma memnun oldum. - I am glad to meet you.

glad
{s} hoşnut

Sadece ,sana yardım etmekten çok hoşnut olacak. - He will be only too glad to help you.

Ben senin hoşnut olmandan memnunum. - I'm glad you're pleased.

glad
{s} mutlu, memnun: He was glad to see us. Bizi gördüğüne sevindi. I'll be glad to do it. Onu memnuniyetle yaparım
glad
hoş geldiniz deme
glad
{s} sevinçli

O bize yardım etmek için sadece çok sevinçliydi. - She was only too glad to help us.

glad
gözle işaret etme
glad
gladnessmemnunlu
glad
glad rags argo bayramlık en süslü elbise
glad
gIadlymemnuniyetle
glad
glad hand argo el sıkma
glad
mutluluk verici
glad
mutlu

O, onu duymaktan mutlu olurdu. - He would be glad to hear that.

Onun bekar olduğunu duymaktan dolayı mutluyum. - I'm glad to hear that she is unmarried.

glad
glad eye argo göz etme
glad
memnun edici
glad
i., k.dili., bak. gladiolus
الإنجليزية - الإنجليزية
glad
to be glad; to rejoice
المفضلات