Bu müze bir yangın koruma sistemi ile donatılmıştır.
- This museum is equipped with a fire prevention system.
Araba dijital kontrollü klima ile donatılmıştır.
- The car is equipped with digitally controlled air conditioning.
O bir yolculuk için donanımlıydı.
- He was equipped for a trip.
Onu yapmak için donanımlı değilim.
- I'm not equipped to do that.
Ofisimizi bilgisayarlarla donattık.
- We have equipped our office with computers.
Tekne radar ile donatılmıştı.
- The boat was equipped with radar.
... The body is beautifully equipped with natural ...
... You are going to be well equipped to succeed and compete ...