to be considerably taller than

listen to the pronunciation of to be considerably taller than
الإنجليزية - التركية

تعريف to be considerably taller than في الإنجليزية التركية القاموس.

tower
kule

Eyfel Kulesi, Louvre Müzesi ile aynı şehirdedir. - The Eiffel Tower is in the same city as the Louvre Museum.

Orada beyaz bir kule görebilirsin. - You can see a white tower over there.

tower
{i} kale

Kalenin resminin odak ayarı bozuktu. - The picture of the tower was out of focus.

tower
(Askeri) römorkör
tower
(Bilgisayar) büyük kasa
tower
çeker
tower
(Askeri) şilep
tower
(above/over ile) yükselmek
tower
çok yüksek/uzun olmak
tower
{f} yüksel

Kule mavi gökyüzüne doğru yükseldi. - The tower rose up against the blue sky.

Ağaç o kadar yüksekti ki bahçe duvarının üzerinde yükseldi. - The tree was so tall that it towered over the garden wall.

tower
{f} yükselmek
tower
{i} burç
tower
{i} hisar
tower
{f} kale gibi yükselmek
tower
{f} (up) yükselmek
tower
{f} over/above -in üstünden yükselmek
tower
{i} sığınak
الإنجليزية - الإنجليزية
tower

The basketball players towered over their fans.

to be considerably taller than

    الواصلة

    to be con·sid·e·ra·bly taller than

    التركية النطق

    tı bi kınsîdırıbli tôlır dhın

    النطق

    /tə bē kənˈsədərəblē ˈtôlər ᴛʜən/ /tə biː kənˈsɪdɜrəbliː ˈtɔːlɜr ðən/
المفضلات