Tom başkasına güvenmek istemedi.
- Tom didn't want to rely on anyone else.
Sanırım bir şey için birine asla güvenmek zorunda kalmadığım için benim dostluk üzerine görüşüm oldukça kasvetli.
- I guess my view on friendship is pretty bleak because I've never really had to rely on anyone for anything.
Tom hâlâ ebeveynlerine güveniyor mu?
- Does Tom still rely on his parents?
Biz onun kararına güvenebiliriz.
- We can rely on his judgement.
İlerde ne olmak istiyorsun?
- What do you want to be in the future?
O, öğle yemeğinde zamanında olmak için babasına söz verdi.
- She promised her father to be in time for lunch.
I know I can rely on you.
... more confident in it. ...