to be confident, as of something future; to hope

listen to the pronunciation of to be confident, as of something future; to hope
الإنجليزية - التركية

تعريف to be confident, as of something future; to hope في الإنجليزية التركية القاموس.

trust
güvenmek

Onlara güvenmek zorundayız. - We have to trust them.

Kendine güvenmek başarının anahtarıdır. - Trusting yourself is the key to success.

trust
{i} mütevellilik; mutemetlik
trust
güvence
trust
{f} 1. güvenmek, itimat
trust
{i} ümit
trust
{i} sorumluluk; görev, vazife
trust
{f} ummak
trust
{f} inanmak
trust
teslim etmek
trust
inan

Onun söylediğine inanabileceğimi zannetmiyorum. - I don't feel that I can trust what he says.

O bana tamamen inanmaz. - He doesn't altogether trust me.

trust
tevekkül etmek
trust
güvenirlik
trust
ortaklık
trust
bakım
trust
tröst
trust
{f} kredi vermek
trust
{f} itimat etmek
trust
{f} veresiye vermek
trust
{i} güven, itimat
الإنجليزية - الإنجليزية
trust

I will trust and not be afraid. --Isa. xii. 2.