Mevcut tek oda iki kişiliktir.
- The only room available is a double.
Bu kitabın hem sert hem de yumuşak kapak sürümleri mevcuttur.
- The book is available in both hard and soft-cover versions.
John şu an müsait mi?
- Is John available now?
Şu anda müsait değilim.
- I'm not available right now.
Bu gece için mevcut bir oda var mı?
- Is there a room available for tonight?
Araştırma için mevcut az paramız var.
- We have little money available for the research.
Toplantılar için oda uygun olacak mı?
- Will the room be available for the meetings?
Otelinizde hala uygun odalarınız var mı?
- Are there still available rooms in your hotel?
Böyle müfredat dışı dersler yalnızca fende zorluk çeken çocuklar için geçerlidir.
- Such extra-curricular classes are available only for children who have difficulties in science.
Bu teklif sadece sınırlı bir süre boyunca geçerlidir.
- This offer is available for a limited time only.
İşe yarar bir yardım var mı?
- Is there any help available?
Biletler Lions Kulübü üyelerinden elde edilebilir.
- Tickets are available from Lions Club members.
Biletler Lions Kulübü üyelerinden elde edilebilir.
- Tickets are available from Lions Club members.
Bu daktilo kullanılabilir mi?
- Is this typewriter available?
Yakında gazeteler kağıda basılmayacaklar. Onlar sadece internet üzerinden kullanılabilir olacak.
- Soon, newspapers won't be printed on paper. They'll only be available through the Internet.
Öğle yemeği hazır olacak.
- Lunch will be available.
Koltuklar hazır oluncaya kadar bir süre beklemekten başka bir şey yapamayız.
- We can do nothing but wait for a while until the seats are available.
Yakında gazeteler kağıda basılmayacaklar. Onlar sadece internet üzerinden kullanılabilir olacak.
- Soon, newspapers won't be printed on paper. They'll only be available through the Internet.
We have an available candidate.
This is an available plea.
Tom is not available at the moment. May I take a message?
- Tom isn't available at the moment. May I take a message?
The currently available evidence does not allow me to make such a claim.
- The currently available evidence does not permit me to make such a claim.
... So we have this partial collection of what's available ...
... available, and so on. ...