to be able; can

listen to the pronunciation of to be able; can
الإنجليزية - التركية

تعريف to be able; can في الإنجليزية التركية القاموس.

may
{f} mümkün olmak
may
{f} ebilmek
may
{f} abilmek
may
{f} olası olmak
may
bilmek

Muhabirler, belediye başkanının neden onlarla konuşmak istemediğini bilmek istediler. - The reporters demanded to know why the mayor wouldn't talk to them.

Bir otelde yangın kaçışının nerede olduğunu bilmek hayatınızı kurtarabilir. - Knowing where the fire escape is in a hotel may save your life.

may
yardımcı f. (might) -ebilmek, -meli, -malı (İzin/olanak/olasılık belirtir.): May I have a drink of water? Bana bir bardak su verir misin? He
may
Mayıs

Mayıs ayının başında Osaka'ya vardılar. - They arrived in Osaka at the beginning of May.

İngiltere ve İskoçya, 1 Mayıs 1707'de birleşti ve Büyük Britanya Krallığı'nı oluşturdu. - England and Scotland were unified on May 1, 1707, to form the Kingdom of Great Britain.

may
akdiken çiçekleri
may
(olasılık belirtir) -ebilmek
may
(izin belirtir) -ebilmek
may
(dilek belirtir) --ir inşallah
الإنجليزية - الإنجليزية
may

But many times we give way to passions we may resist and will not.

to be able; can
المفضلات